Güney Çin Denizi’nde Neler Oluyor?
Güney Çin Denizi(GÇD), Malakka Boğazı’ndan Tayvan Boğazı’na kadar sınırları belirlenmiş; Çin Halk Cumhuriyeti(ÇHC), Tayvan, Filipinler, Brunei, Malezya, Endonezya Kamboçya, Vietnam ve Singapur tarafından çevrelenmiştir. Son yıllardaki artan stratejik önemi ile gündeme gelen GÇD de neler olduğunu anlamak için öncelikle bölgenin önemini ve doğal kaynaklarını belirtmek gerekmektedir.
- Petrol ve Doğalgaz kaynaklarının bulunması
GÇD’nde ABD Enerji Enformasyon İdaresi’nin raporuna göre yaklaşık 11 milyar varil petrol ve 190 trilyon fit küp doğal gaz rezervi bulunmaktadır. 2012 yılında yapılan ABD Jeolojik Araştırmaları, GÇD’nde 160 trilyon fit küp daha doğal gaz ve 12 milyar varil petrol olabileceğini tahmin etmektedir. Pekin’in ise deniz altındaki hidrokarbon kaynakları konusunda taminleri olçukta yüksektir. [1]
- Bölgenin balıkçılık açısından oldukça zengin olması
GÇD, 2015 yılındaki verilere göre küresel balık avının yüzde 12’sini oluşturmakta ve dünyadaki balıkçı teknelerinin yarısından fazlasının burada faaliyet gösterdiği tahmin ediliyor. Balıkçılık ile resmi verilere göre yaklaşık 3.7 milyon kişiye, gayri resmi verilere göre de çok daha fazla kişiye istihdam sağlamaktadır. [2]
- Gemi taşımacılığı için önemli bir rota olması
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), küresel ticaretin yaklaşık yüzde 80’inin hacme göre olduğunu ve bu hacmin yüzde 70’inin deniz yoluyla taşındığını tahmin ediyor.[3] Bu hacmin, deniz ticaretinin yüzde 60’ı Asya’dan geçmekte ve GÇC ise küresel deniz taşımacılığın yaklaşık üçte birini taşımaktadır. 2016 yılındaki GÇD üzerinden yapılan küresel ticaret 3.37 trilyon dolara ulaşmıştır. [4]
GÇD’nin bu kadar zengin olması tabiki talepleri daha da çok arttırmaktadır. Bu yüzden denizin üzerinde başta ÇHC (ve Tayvan) olmak üzere; Filipinler, Vietnam, Malezya ve Brunei tarafından hak iddia edilmektedir.
GÇD bölge ülkeleri tarafından talep edilen sınırları görmek için tıklayınız.
ÇHC
ÇHC, GÇD’nin neredeyse tamamı üzerinde hak iddia etmektedir. Bu hakkın 2 bin yıl öncesine kadar ait olduğunu söyleyen ÇHC, Dokuz Çizgi Hattı denilen dokuz kesik çizgi ile GÇD’ndeki sınırlarını savunmaktadır. Böylece diğer ülkelerin bu deniz üzerinde bir hakkı olmadığı söylemleri, diğer ülkelerin itirazları ile birlikte yıllardır tartışma konusu olmuştur ve hala üllkeler arasındaki çekişmeler devam etmektedir. 1947 yılında oluşturulan Dokuz Çizgi Hattı haritasından devam edecek olursak, GÇD’nin yüzde 80’inin kendilerine ait olacak şekilde sınırlarını belirlemişlerdir. Bu harita bugüne kadar diğer ülkelerin itirazı ile bir çok kez gündeme gelmiş ve tartışılmıştır. Fakat 2009 yılında ÇHC bu haritayı Birleşmiş Milletler(BM)’e bile sunmuştur. Öyleki; ÇHC birçok adalar grubu ve kayalıktan oluşan GÇD’nin bazı adalarında askeri tesisler, havalimanları ve uçak pistleri inşa etmiştir. Tabi burada ÇHC’nin yaptığı yapay adalarıda hatırlatmak gerekiyor. Asya Denizcilik ve Şeffaflık İnisiyatifi (AMTI)’nin yayınladığı uydu fotoğraflarıyla ispatlanan 4 yapay ada da(Hughes Resifi, Subi Resifi, Gaven Resifi ve Johnson Resifi), ÇHC’nin füze savunma sistemleri ve uçaksavarlar yerleştirdiği tespit edildi. [5] Böylelikle ÇHC’in kendi çizdiği GÇD sınırlarını korumakta son derece kararlı olduğunu görüyoruz.
Öte yandan ÇHC 2013 yılında Doğu Çin Denizi’nde yeni bir “Hava Savunma Teşhis Bölgesi(ADIZ)”ni duyurmuştur. The Interpreter’e yazan Rory Medcalf, bu konu ile ilgili endişelerini şu şekilde sıralamıştır:
- Sivil ve askeri uçakların en çok etkileneceği iki ülke olan ABD ve Japonya’ya danışmadan ani bir şekilde atılan tek taraflı bir adımdır.
- Özelikle Senkaku/Diaoyu Adaları gibi çekişmeli bir deniz alanını dahil etmesi ve bu nedenle mevcut durumu değiştirmek için yapılan kasıtlı bir hareket olarak (hatta bir provokasyon olarak da) görülebilir.
- Tanımlanan “kurallar” uçağın kendisini tanımlaması ve uçuş yollarında ÇHC güzergahına uymasını talep etmektedir fakat bu kurallar sadece ÇHC’ne giden uçaklar için değil, bölgedeki tüm uçaklar için geçerli görünmektedir.
- ÇHC bu bölgeyi ve kurallarını herhangi bir güvenlik sorununda bahane olarak gösterecek gibi görünüyor. Çünkü eğer yabancı uçaklar ÇHC kurallarına uyarsa, bölgedeki ÇHC oteritesini kabul etmiş olurlar. Fakat yabancı uçaklar ÇHC bölgesine itiraz ederse ve herhangi bir tehlikeli/ölümcül olay meydana gelirse (çarpışma ya da zorlu bir karşılaşma gibi), o zaman ÇHC yasal ve ahlaki suçlamadan kurturma yolunu hazırlamış olacaktır.[6]
Böylelikle, ÇHC GÇD’ndeki yıllık 874 milyar dolarlık ihracat[7] yaptığı bölgeyi (bu sayının Modern İpek Yolu projesi ile daha da yükseleceğini düşünürsek) daha sıkı bir şekilde kontrol edebilecektir. Çünkü ADIZ ÇHC’ne hem deniz hemde havadan kontrol etme imkanı sunmaktadır.
Filipinler
GÇD’ne kıyısı bulunan Filipinler ise, yine bu bölgede hak iddia eden devletlerden birisidir. Hem balıkçılık hemde doğalgaz ve petrol kaynakları bakımından zengin olan “Spratly ve Paracel Takım Adaları” için Filipinler, GÇD bölgesinde hak iddia ettiği alanda Spratly Takım Adaları’da yer almaktadır. ÇHC ile Filipinler’in hak iddia ettiği alanlar çakıştığı için, gündeme gelen tartışmalar bu iki ülke arasında da yaşanmaktadır.
Geçtiğimiz yıl Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, ÇHC’nin GÇD’nde petrol aramasının savaşa neden olabileceğini söylemiştir.[8] Çünkü, aramaların yapıldığı adalardan bazıları için Filipinler’in de hak iddia ettiği adalar yer almakta ve aramaların uydu ile görüntülenip, kontrol edileceği Duterte tarafından belirtilmiştir.[9] Yine geçtiğimiz aylarda GÇD’ndeki Filipinlere ait bir teknenin ÇHC tarafından batırılması ikili arasındaki ilişkileri tekrardan germiştir. Fakat ÇHC’nin Manile Büyükelçiliği kasıtlı olarak yapıldığı iddiasını reddetmiş ve ÇHC gemisinin Filipinler’e ait tekleneler tarafından çevrelendiği için menevra yapmak isterken kazara tekneye çarpıldığını belirtmiştir. Yaşanan bu olaylar ile birlikte, Filipinler hala GÇD’ndeki faaliyetlerin barışçıl yollar ile yürütülmediğinin her defasında altını çizmektedir.
Vietnam
GÇD konusunda ÇHC ile en fazla gerginlik yaşayan ülke ise Vietnam’dır. Çünkü Vietnam, Paracel ve Spratly Adalarıda dahil olmak üzere ÇHC’nin belirlediği bölgenin önemli bir kısmında hak iddia etmektedir. ÇHC ise buna karşılık Hainan Adasında San Sha kentini kuracağını ve kentin Paracel(Vietnamca:Hoang Sa) ve Spratly(V:Truong Sa) takımadaları ile birlikte üç adayı yöneteceğini duyurmuştur.[10] Buna karşılık ÇHC adalardaki silahlanmalara ve petrol arayışına devam ettikçe Vietnam sessiz kalmamaktadır ve bunun Vietnam egemenliğine ters düştüğünü defalarca dile getirmiştir.
Biraz bu olayların tarihi arkaplanına baktığımızda, Hoang Sa ve Truong Sa adalarının eskiden beri tartışmasız Vietnam kontrolu altına olduğunu savunduklarını görüyoruz. Çünkü Vietnam’ın elinde bu egemenliği kanıtlayabilecek dökümanlarının olduğu ve hatta geçtiğimiz yüzyıllarda bazı Batılı gezginlerin, coğrafyacıların ve misyonerlerin bu gerçeği kabullendiklerini de ayriyeten belirtmişlerdir.[11] Fakat ÇHC’de GÇD üzerindeki haklarının yüzyıllar öncesine dayandığını savunduğu için, bu iki ülke arasındaki çekişme uzun süre devam edeceği kaçınılmaz bir gelecektir.
Vietnam yaşadığı ekonomik sorunlar sebebiyle, GÇD’ni tek çıkış yolu olarak görmektedir. Bu yüzden geçmişten gelen bir hak talebi olsa da, ekonomik çıkarlarıda ülke için bir egemenlik sorunu haline gelmiştir. ÇHC ise sadece Doğu Çin Denizi üzerinde savunmasını güçlendirmemekte, aynı zamanda bu takımadalarında ve kendi sınırlarında; karadan, denizden ve havadan güvenlik güçlerini yoğunlaştırmaktadır. Böylece diğer ülkelerin ticari veya petrol arayan gemileri ile sürekli bir gerginlik içerisindedirler. 2012 yılında “Liaoning” isimli ÇHC’nin ilk uçak gemisi Halkın Kurtuluş Ordusu’nun Donanma Yüzey Kuvveti koluna teslim edilmesiyle birlikte bölgedeki dengesiz silahlanma çevre ülkeler ile olan ilişkileri daha da çok germiştir. Son olarak Vietnam ise, savunma gücünü toplamak ve desteklemek için ABD ile olan ilişkilerini geliştirmektedir. Onlara göre, ÇHC’ni durdurabilecek tek güç olan ABD’yi de bu çekişmenin içine çekerek, güçleri dengelemek daha stratejiktir.
Malezya, Brunei, Kamboçya ve Endonezya
Malezya diğer ülkeler gibi Spratly ve Paracel Takım adaları üzerinde herhangi bir hak talep etmekmektedir. Fakat ÇHC’nin Dokuz Çizgi Haritasındaki belirlenen sınırların, kendi deniz sınırlarını ihlal ettiğini söylemektedir. Burada dikkat çeken bir diğer unsur ise, geçen yıl Malezya Savunma Bakanı Muhammed Sabu’nun yaptığı açıklamadır. ABD ve ÇHC savaş gemilerinin Malezya sularından geçebileceğini belirtmiş ve “savaş gemileri sularımızdan geçebilir ancak ÇHC ve ABD savaş gemileri, güç gösterisi yapmak için Güney Çin Denizi’nde kalmamalı” demiştir. [12] Malezya bölgedeki hakları üzerinde ısrarcıdır fakat her zaman adil ve barışçıl bir şekilde müzakere edilmesi gerektiğini düşünmektedir. Son zamanlardaki artan tansiyon ile birlikte, tabiki diğer ülkeler gibi Malezya’da savaş gemilerinin bölgedeki gerilimi arttırdığını ve herhangi bir ihlalin gerçekleşmesi durumunda ülkesinin gemilerinin bölgeye gönderileceğinide vurgulamıştır.
Brunei, diğer ülkeler arasında en küçük yüz ölçümüne sahip olan ve ona göre GÇD bölümündeki en küçük bölge üzerinde hak talep eden bir ülkedir. Fakat bu bölge yine ÇHC’nin sınırlarını belirlediği Dokuz Çizgi Hattı haritasına ters düşmektedir. Brunei’de bu bölgedeki hakkı olduğu söylemiş olsa bile, Laos ve Kamboçya ile birlikte ÇHC ile bir uzlaşmaya varması ASEAN ülkelerini şaşırtmıştır.[13]
Kamboçya, bazı kaynaklara göre GÇD’nde hak iddia eden ülkeler arasında yer alsada, tarafsız bir politika izlediği görülmektedir. ASEAN ülkeleri arasında yer alan Kamboçya, GÇD konusunda ÇHC ile aynı masaya oturmuş ve karar süreçlerinde ÇHC’nin yanında yer almıştır.[14]
Endonezya, bölgedeki gerilimin yine barışçıl yollar ile çözülmesi gerektiğini savunanlardandır. 2016 yılındaki Endonezya’nın Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre; BM Daimi Tahkim Mahkemesinin GÇD’ndeki anlaşmazlıklarla ilgili davada aldığı karara bölge ülkelerinin saygı göstermesi gerektiğini belirtilmiştir.[15] Fakat yine aynı yıl içerisinde Endonezya’nın sahil güvenlik ekiplerinin bir Çinli balıkçı teknesine el koyması ÇHC ve Endonezya arasındaki gerilimi arttırmıştır. En başından beri Endonezya’nın GÇD’nde herhangi bir hak iddia etmemesine rağmen, bu yaşananlar bölgedeki kriz dengesini değiştirmiştir. Endonezya bu olayı ÇHC balıkçı teknesinin kendi bölge sahasını ihlal ettiğini ve sahil güvenlik güçlerinin de görevlerini yerine getirdiklerini belirtmiştir. [16]
Sonuç olarak baktığımızda, ÇHC’nin GÇD’nde geniş bir alanda egemenliğini sürdürmesi çevre ülkeler tarafından kabul edilmesi mümkün olmadığı ve olmayacağı aşikardır. Bu durumda ÇHC’nin davranışları ve buna tepki olarak çevre ülkelerin tutumları son derece önemlidir. Zira bu hususta diğer ülkeler tarafından dengeleme politikası olarak görülen ABD, ve bölgedeki ticari, ekonomik ve savunma konumları açısından; Japonya, G. Kore&K. Kore ve Avustralya gibi bölgesel güçlerinde nasıl rol aldığı ve alacağı önemli bir konudur. Bunu bir sonraki yazımızda, GÇD’ndeki egemenlik savaşının bölge-dışı aktörlerle nasıl şekilleneceği üzerine tartışalım. Zira ÇHC gibi güçlü bir devlet ile diğer çevre ülkelerinin tek başına mücadele etmesi imkansızdır. Yine burada diğer faktörlerin kimin yanında ve nasıl yer alacağı önemli bir husustur.
[1] AMTI. (n.d.). South China Sea Energy Exploration and Development. Retrieved October 6, 2019, from Asia Maritime Transparency Initiative(AMTI): Link
[2] Poling, G. B. (2019, January 9). Illuminating the South China Sea’s Dark Fishing Fleets. Retrieved October 6, 2019, from Stephenson Ocean Security Project: Link
[3] United Nation. (2016). Review of Maritime Transport. New York and Geneva: United Nations Publication.
[4] China Power Team. (2018, August 2017). How much trade transits the South China Sea? Retrieved October 6, 2019, from China Power: Link
[5] Arslan, A. (2016, December 15). Çin yapay ada yaptı, uydu fotoğraflarında gerçekler ortaya çıktı. Retrieved October 6, 2019, from GZT.COM: Link
[6] Fallows, J. (2013, November 27). More on This Strange Chinese ADIZ: ‘Sovereign Is as Sovereign Does’. Retrieved October 6, 2019, from The Atlantic: Link
[7] China Power Team. (2018, August 2017). How much trade transits the South China Sea? Retrieved October 6, 2019, from China Power: Link
[8] Sputnik. (2018, August 24). Duterte’den Çin’e Güney Çin Denizi uyarısı: Savaşa neden olabilir. Retrieved October 6, 2019, from Sputnik: Link
[9] Ibid.
[10] Ming, G. (2015, August). Making an Island in the South China Sea: Sansha and Chinese Foreign Policy. 15(8).
[11] Ministry of Foreign Affairs Socialist Republic of Vietnam. (1979). Vietnam Sovereignty Over The Hoang Sa and Truong Sa Archipelagoes. Department of Ministry of Foreign Affairs. Hanoi: Press Department of Ministry of Foreign Affairs.
[12] DünyaBülteni.net. (2018, July 1). Malezya’dan Güney Çin Denizi açıklaması. Retrieved October 7, 2019, from Dünya Bülteni: Link
[13] Özay, M. (2016, April 27). Güney Çin Denizi ve Çin-ASEAN ilişkilerinde bağlayıcılık. Retrieved October 7, 2019, from Anadolu Ajansı: Link
[14] ibid.
[15] YeniŞafak. (2016, July 13). Endonezya ve Singapur’dan Güney Çin Denizi çağrısı. Retrieved October 7, 2019, from Yeni Şafak: Link
[16] AA. (2016, April 24). Güney Çin Denizi’nde yeni kriz: Natuna Adaları. Retrieved October 7, 2019, from Anadolu Ajansı: Link